make [obsolete] - Türkisch Englisch Wörterbuch

make [obsolete]

Bedeutungen von dem Begriff "make [obsolete]" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 13 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
make [obsolete] v. getirmek
Tom made me come here.
Tom beni buraya getirdi.

More Sentences
make [obsolete] v. getirmek
Tom made me come down here.
Tom beni buraya getirdi.

More Sentences
make [obsolete] v. davranmak
make [obsolete] v. hareket etmek
make [obsolete] v. tavır sergilemek
make [obsolete] v. doğurmak
make [obsolete] v. koymak
make [obsolete] v. yerleştirmek
make [obsolete] v. yorumlamak
make [obsolete] v. davranmak
make [obsolete] v. hareket etmek
make [obsolete] v. doğum yapmak
make [obsolete] v. doğurmak

Bedeutungen, die der Begriff "make [obsolete]" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 26 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
make sure [obsolete] v. (ilişki) adını koymak
make up [obsolete] v. inşa etmek
make up [obsolete] v. bina etmek
Phrasals
make out [obsolete] v. saymak
make out [obsolete] v. tamamlamak
Idioms
make a virginia fence [obsolete] v. düz yürüyememek
make a virginia fence [obsolete] v. yalpalaya yalpalaya yürümek
make a virginia fence [obsolete] v. sarhoşluktan ayakta duramamak
make a virginia fence [obsolete] v. sarhoşluktan düz yürüyememek
make a virginia fence [obsolete] v. sarhoşluktan çarpık çurpuk yürümek
make a virginia fence [obsolete] v. zikzak çizmek
make good weather of it [obsolete] v. olumsuz hava koşullarına iyi ayak uydurmak
make good weather of it [obsolete] v. olumsuz hava koşullarıyla iyi baş etmek
make (one's) number [obsolete] v. geldiğini rapor etmek
make (one's) number [obsolete] v. geldiğini/gelişini bildirmek
make a dead set upon (someone or something) [obsolete] v. (birine/bir şeye) saldırmak
make a dead set upon (someone or something) [obsolete] v. (birine/bir şeye) azimle saldırıda bulunmak
make a dead set upon (someone or something) [obsolete] v. (birine/bir şeye) inatla karşı durmak
make a dead set at (someone or something) [obsolete] v. (birinin/bir şeyin) karşısında durmak
make a dead set at (someone or something) [obsolete] v. (birine/bir şeye) kilitlenmek
make a dead set at (someone or something) [obsolete] v. (birine/bir şeye) kancayı takmak
make a dead set at (someone or something) [obsolete] v. (birini/bir şeyi) kafasına koymak
make a dead set at (someone or something) [obsolete] v. (birine/bir şeye) karşı çıkmak
make a dead set at (someone or something) [obsolete] v. (birine/bir şeye) karşı saldırıda bulunmak
make a dead set at (someone or something) [obsolete] v. (birine/bir şeye) muhalif olmak
make a dead set at (someone or something) [obsolete] v. (birine/bir şeye) inatla karşı durmak